DIGEL’de direniş sürüyor | ‘Biz yarış atı olmaya karşı ayaklandık’
DIGEL Tekstil’de düşük zam talebine karşı çıktıkları için işten atılan TEKSİF üyesi işçilerin direnişi devam ediyor.

Fotoğraf: TEKSİF Sendikası
İzmir — Gaziemir Ege Serbest Bölge’de kurulu Alman serrmayeli DIGEL Tekstil Fabrikasında ücretlere yapılan düşük zam talebinin kabul edilmesiyle TEKSİF’e üye olan ve işten atılan işçilerin direnişi sürüyor.
Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay DIGEL Tekstil İşveren Vekili Uwe Tohm ile görüştü. İşverenin cevabı; “Ben Almanya’dan sendika yüzünden kaçtım. Burada sendika istemiyorum, gerekirse bu yüzden Ürdün’e, Fas’a giderim”şeklinde oldu ve bir kez daha yasa tanımaz tutumunu açıkça beyan etti.
Halihazırda üretim yapan işçiler, üretim kotası ve mobbing ile baskı altına alınmaya çalışılıyor. Tuvalete gitmek bile sayıya ve süreye bağlanmış durumda. İzin istemenin yasak olduğu fabrikada ‘Sıfır hata çalışmak’ hedefleniyor.
‘DIGEL’de tam puan prim almak robot olmakla eş değer’
İşten atılan işçilerden Yeliz Duman kadın çalışanların yoğun olduğu pantolon bandında çalışıyor. EYT emeklisi ama geçinemediği için çalışmaya devam ediyor. Duman, “Ücretler asgari ücretin biraz üstünde. Aldığımız sosyal yardımlar çalışmayan günler de bölünerek kesiliyor hasta isen rapor almışsan sosyal haklarımız kesiliyor. Prim puantaji tam bir yarış gibi primi tamamen almamız için İngiliz atı gibi yarışmamız lazım”diyor. Duman primlerin 12 puandan oluştuğunu belirterek sistemi şöyle açıklıyor: “1 puan alabilmek için 1 ay boyunca günlük performansının yüzde 94’ün altına düşmemesi gerekiyor. 2. puanı alabilmek için 1 ay boyunca günlük performansının yüzde 100’ün altına düşmemesi gerekiyor. 3. puanı alabilmek için 1 ay boyunca günlük performansının yüzde 105 altına düşmemek gerekiyor. 4. puanı alabilmek için 1 ay boyunca günlük performansının yüzde 110 altına düşmemek gerekiyor bu da yetmiyor sıfır hata oranını istiyorlar. Yapılan işin kalitesi yüzde 98’in altına düşerse kesinlikle tüm primler sıfırlanıyor. Aylık 225 saatte 9 saatlik devamsızlık yaptığın, rapor, izin aldığın taktirde hiçbir şekilde performans priminden yararlanamıyorsun. DIGEL’de tam puan prim almak robot olmakla eş değer.”
Patron servisleri ucuza getirsin diye işçiler 45 dakika önce iş yerinde oluyor
DIGEL İşçisi Yüksel Çağıran, ”Cevap bile vermediler. Öncülük yaptığım için işten attılar. Şikayetçi olduk ama kaç gün oldu hiçbir işlem yapılmadı”diyor. Çalışma saatlerinin de çok farklı olduğunu belirten Çağıran, “İşbaşı 07.30 olmasına rağmen servisler sabahları iş yerine 45 dakika önceden işçileri getiriyorlar. İşçiler 05.00 ile 05.30’da kalkıyorlar. Kahvaltı yapmadan 05.45 civarında servislere biniyorlar. Servisler sabah işçileri fabrikaya bıraktıktan sonra gidip başka iş yerlerinin de servisini çekmek için işçileri erkenden iş yerine getiriyor” ifadelerini kullandı.
‘Fazla mesai ücretleri ödenmiyordu’
Bakım bölümünde çalışırken atılan Onur Baş, kiracı olduğunu, ikiz çocuklarının bulunduğunu ve evde tek çalışan olduğu için bu koşullara uzun süre ses çıkaramadığını anlatıyor. “Şirket devamlı hafta sonları ve iş çıkış saatinden sonra zorunlu mesai yaptırıyordu. Fazla mesai diyorum ama fazla mesai ücreti de ödemiyordu. Bazen evimde istirahat halindeyken bile telefonla arayıp ‘Hemen fabrikaya gel’ deniliyordu” dedi.
Bilal Erdem de, “O kadar çok çalışıyordum ki benim yaptığım işi şu an 3 kişi zor yapıyormuş. Çalışırken sürekli baskı vardı. Ekip lideri gün içinde gelip sen bugün fazla mesaidesin dediğinde itiraz bile kabul etmezdi. Zoraki fazla mesaiye bırakılıyorduk”şeklinde konuştu.
Erdem, inançları gereği namaz kılan çalışanların mescidinin normal şartlarda erkek ve kadın olmak üzere ayrı olmasının mecburi olduğunu ifade ederek, “Fakat kadın ve erkek sadece bir paravan ile ayrılmış içinde sadece toplamında 5 kişinin kılabileceği küçük ve inip çıkması tehlikeli bir alan ayrılıp ibadet etmeye çalışıyorduk buda DIGEL Tekstil’in çalışanlarına verdiği değerin apaçık göstergesidir” diyor.
450 işçiye sadece iki su sebili…
Bahar Tuncer ise, “Yeterli havalandırma sistemi yok, yazın sıcaktan bunalıyoruz, 450 çalışanın olduğu fabrikada sadece iki su sebili var ve tuvaletin yanında duruyor. Çalışanın tuvalete giderken su doldurmasını baskılamak için böyle yapıyorlar. Sebilllerin yetersizliği nedeniyle o sıcaklarda sıcak su içmek zorunda kalıyorduk. Ayrıca tuvaletin yanına konulan su sebilleri sağlık bakımından da riskli”dedi. (Evrensel)
Evrensel'i Takip Et